Güzel sözler, insanların duygularını ifade etmelerine ve motivasyonlarını artırmalarına yardımcı olan güçlü araçlardır. Bir resimle desteklendiğinde ise sözler daha da etkileyici hale gelir. Resimli güzel sözler, içerdikleri anlamlı mesajları görsel bir şekilde sunarak duygusal bir etki yaratır ve insanların bu mesajları daha kolay anlamalarını sağlar. Bu makalede, resimli güzel sözlerin gücünden ve hayatımıza nasıl anlam kattığından bahsedeceğiz.
YOUTUBE KANALIMIZI TAKİP EDİN >>> YOUTUBE KANALA GİRİŞ İÇİN TIKLA
Resimli güzel sözler, sosyal medyanın popülerleşmesiyle birlikte daha da yaygınlaşmıştır. Instagram, Twitter ve Facebook gibi platformlarda, insanlar resimli güzel sözleri paylaşarak duygusal bağlantılar kurarlar. Bu sözler, sevdiklerimize duygularımızı ifade etmenin yanı sıra, ilham verici mesajlarıyla da bizi motive eder. Bir resimle birleştirildiğinde, sözlerin anlamı daha da derinleşir ve hafızalara kazınır.
Resimli güzel sözlerin bir başka gücü, olumlu bir düşünce ve duygusal durumu tetiklemesidir. Günlük hayatta karşılaştığımız zorluklar ve stresli durumlar bizi olumsuz etkileyebilir. Ancak, resimli güzel sözler pozitif bir perspektif sunarak, zorlukların üstesinden gelme gücümüzü hatırlatır. Böylece, içinde bulunduğumuz durumu daha iyimser bir şekilde ele almamızı sağlar.
Resimli güzel sözler ayrıca insanların birbirleriyle bağ kurmasına da yardımcı olur. Paylaşılan bir resimli söz, karşımızdaki kişiye duygusal bir mesaj iletebilir ve onunla ortak bir anlam paylaşma imkanı sağlar. Özellikle sevdiklerimize veya dostlarımıza gönderdiğimiz resimli güzel sözler, aramızdaki bağı güçlendirir ve sevgi dolu duyguları paylaşmamıza olanak tanır.
Bir resim bin kelimeye bedeldir derler. İşte bu sözün anlamı, resimli güzel sözlere tam anlamıyla uygundur. Bir resimle desteklenen güzel bir söz, sözcüklerden daha fazlasını ifade eder. Resimler duygusal yanlarımızı harekete geçirir, görsel hafızamızı canlandırır ve etkileyici bir anlatım sağlar. Resimler, sözlerin anlamını güçlendirir ve mesajı daha net bir şekilde iletmemizi sağlar.
resimli güzel sözler hayatımıza anlam katan ve duygusal bir bağ kurmamıza yardımcı olan önemli bir araçtır. Sosyal medya platformlarında sıkça karşımıza çıkan bu sözler, içerdikleri anlamlı mesajları resimlerle birleştirerek daha etkileyici bir şekilde sunar. Olumlu düşünceleri tetikler, insanlar arasında bağ kurulmasını sağlar ve güçlü duygusal yanlarımızı harekete geçirir. Unutmayalım ki, bir resimli güzel söz, binlerce kelimeye bedel olabilir ve hayatımızda büyük bir fark yaratabilir.
Seninle öyle bir sevişelim ki komşular sigara yaksın.
Secde görmemiş bir alnın, alın yazısı olmak istemem.
Attığım adımların ayarı olsaydı, yaşamamın anlamı olmazdı.
Size bir hayat dersi; turşu kurar gibi hayal kurmayın, önünüze gelen her hıyarla.
Ben taşındım artık sol yanından. Kiraya verebilirsin o boşluğu. Solun açık olsun.
Aramıza öyle bir buzdağı koydun ki artık küresel ısınmanın feriştahı gelse eritemez!
Yüreğime gömdüklerimle bir daha işim olmaz! Ölüyü diriltmek Allah’a mahsustur.
Ben kötü biri değilim. Sen iyi biri olmamı hak etmemişsindir.
Bende düzlük hastalığı var yamuklara tahammül edemiyorum.
Benim yokluğumda gülemez demişsin, en çokta ona güldüm.
Sakın aklından çıkmasın; açtığın her yaradan hesap soracak Yaradan.
Ben iyi niyetimden sadece bugün kaybederim. Ama sen karaktersizliğinle bir ömür kaybedersin!
Sende alıp başını gitme ne olur demiştim ya sana; artık demiyorum. Zaten anca başını alırsın artık.
Ben bana inananı hiç yarı yolda bırakmadım. Yarı yolda bırakanı da bir daha adam yerine koymadım.
Aşk, kimin kollarında öleceğine karar vermektir” demiş şair. Kollarını aç bana, gerisini ben hallederim.
Milletin eline kalem verdik şekil çizmeye başladılar ama unuttukları bir şey var silgi hala bizim elimizde.
Sizin hasta olduklarınızı biz taburcu ettik.
Makyajı akıyor farkının, herkesleşiyorsun.
Pişmanlık nedir bilir misin? Merak etme öğreteceğim!
Bizim çıkarsız yaşantımız sizin menfaat terazinizi bozar.
Sana insan ol demiyorum. Hiç olmazsa taklit yeteneğini geliştir!
Çayın da hiç derdi mi olur demeyin, bakın onun bile başı dumanlı.
Ya av ol, ya da avcı birader ama sakın ha avı avcıya götüren köpek olma.
Dansözlerin bir özelliği kalmadı artık, piyasa zaten kıçı başı ayrı oynayanlarla dolu.
Bazı insanların vücudunun %70’i su, %30’u kıskançlık. Bazılarının ise su oranı sıfır.
Tek sevenim sen ol, geri kalan dünya nüfusuna konuyu ben açıklarım.
Bana kötü kalplisin demiştin, evet evet haklıydın çünkü orada sen vardın.
Hep iyi niyetimden kaybettim, sonra ne mi oldu, iyi niyetimi de kaybettim.
Giden gitsin, yangınlarla döner. Arkama bile bakmam çünkü krallar önde gider.
Bazıları yazdıklarıma bozuluyormuş, ne yapalım, ucuz şeyler çabuk bozulur.
Ellerinizi ceplerinize sokun ve yolunuza devam edin. Değmediler, değmeyecekler.
İçtikten sonra aklıma geleceksen be güzelim söylesene kelle paçadan farkın ne?
Ben yokken rüzgârım eser o da size yeter. Herkes artist olmuş bana da yönetmenlik düşer.
Eyvallah, ne güzel bir sözdür. Bazen bir kabulleniş, bazen bir boş veriş, bazen de yol veriş.
Ne olursan ol, kim olursan ol arkadaş! Ama sakın unutma bizim buralarda akıllı ol.
Akıl ve beden sağlığınız için kalbinizi dolduracak birine âşık olun, kalbinizi kıran birine değil.
Bu sene de değişen bir şey yok yazlar yine sıcak ve kurak bazı insanlar yine yavşak yine yavşak.
Ağır konuşuyorsam sustuklarıma sayarsın.
Kaliteli insanlar işiyle boş insanlar kişiyle uğraşır.
Rastgele sevilmiş değilsin ki rest çekilip gidilesin.
İstediğin gibi değilsem, isteklerini değiştir, ben değişmem.
Hala çözemedim; uzaktan mı adamsın, adamlığa mı uzaksın.
Ne oluyor hep en sonunda bak işte makyajı akıyor farkının, herkesleşiyorsun.
Bazen diyorum ki kendi kendime ne çok değer vermişim değersizlere.
Suskunluk soylu bir meydan okumadır ama soysuz insanlara işlemez.
Kafana göre dön dünya. Ne sen umurumdasın ne de senin gibi dönenler.
Arkandan konuşup beste yapacağına yüzüme konuş da düet yapalım.
Kimseyi mumla arayacak değilim! Beni bulmak isteyen ışığımdan tanır.
Ah be güzelim dünya çok yavaşsın. Baksana şu hıza, insanlar senden hızlı dönüyor.
O kadar çok oynuyor ki götün başın. Ben henüz çözemedim neren götün neren başın!
Senin kimin kimsen yok mu keder, benim bildiğim misafirlik dediğin, 3 gün deyince biter.
Bak ibret al yere düşen yaprağa o da eskiden yukardan bakardı toprağa.
İnsanların yaptıkları sahte paralar kadar, paraların yaptıkları sahte insanlar vardır.
Neden her zaman zeytinyağı gibi üste çıkıyorsun diyordu. Onu su gibi aziz kıldığımı bilmiyordu.
Her gidiş bir ayrılık değildir. Çünkü bazen ne kadar uzağa gidersen git; yüreğin hep bıraktığın yerdedir.
Gittin mi büyük gideceksin, ayrılık bile gurur duyacak seninle…
Çok gereksiz şeyleri çok düşünüyorum. Sanırım o yüzden sürekli aklımdasın.
Ne kadar çok kişi benimle aynı fikirdeyse, o kadar çok yanıldığımı düşünürüm.
Samimiyetsiz insanları tespit edip, hepsinden anında tiksinen bir radar var içimde…
Giden dönüyorsa, sevdiğinden değil kaybettiğindendir Ve aradığını bulamadığından…
Bildiğim bir şey varsa o da hiçbir şey bilmediğimdir.
Fısıldanan sözler, yüksek sesle söylenenlerden daha uzağa gider
Sen bu bayram bana şeker ol ben diğer bayram sana kurban olurum.
Hayatında bir şeyler ters gitmiyor. Sen hep arkana bakarak yürüyorsun.
Gören göze karanlık perde olamaz; görmek istemeyen göze ışık ne yapsın…
Adem odur ki koymalı her yerde bir eser eseri olmayanın yerinde yeller eser.
Sen yanmasan, ben yanmasam, biz yanmasak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.
Hayat küçük şeylerden oluşur. Eğer sen seversen büyük olurlar.
Sen cevapları ezberliyorsun ama hayat asla aynı soruyu tekrarlamaz.
Yapıldığını görmeden ölmek için, istediğin şeyi yarına bırakman yeter.
Peşimden koşan çok diye sevinme, iktisat derki; fiyat düşünce talep artar.
İnsanlar başaklara benzerler, içleri boşken başları havadadır. Doldukça eğilirler.
Madem sevmiyorsun sahip çık gözlerine, dönüp dolaşıp değmesinler Gözlerime…
Hatırlamak için bir hafızamız varken, unutmak için elimizde hiçbir şeyin olmaması; hayatın bize attığı en büyük kazıktır…
Bir gün gelir, dünyanın bir yerinde yıllarca senin haberin olmadan yaşamış birine, bütün hayatını anlatmak istersin.
Tabaklarda kalan son kırıntılar gibiydi sana olan sevgim. Sen beni hep bıraktın; bense hep arkandan ağladım.
Unutma ki giden asla sessiz bir şekilde gitmez; ya arka’ndan vurup gider, ya da yanlızlığa mahkûm edipte gider…
Bir gün gelir, dünyanın bir yerinde yıllarca senin haberin olmadan yaşamış birine, bütün hayatını anlatmak istersin.
Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi, sonra hem yapmaya hem söylemeye başladılar, şimdi ise sadece söylüyorlar.
İnsanlar çok değişti; dikkat etmek lazım. Biriyle el sıkıştıktan sonra, beşi de yerinde mi diye parmaklarını saymak zorundasın.
Canımı yakacak kadar cesareti olanın, sonuçlarına katlanacak kadar da gücü olmalı!
Kar taneleri ne güzel anlatıyor, birbirlerine zarar vermeden de yol almanın mümkün olduğunu.
Beni candan usandırdı cefâdan yâr usanmaz mı? Felekler yandı âhımdan murâdım şem’i yanmaz mı?
Bir gün kendini sevmekten vageçersen bana haber ver, yeniden sevdirecek yüzlerce an anlatabilirim sana
Bir gün gelir, dünyanın bir yerinde yıllarca senin haberin olmadan yaşamış birine, bütün hayatını anlatmak istersin.
Seni ‘olduğun gibi seven’ insan için iyi gün kötü gün yoktur. Ne zaman yanında olması gerekiyorsa o zaman yanında olur…
Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür de, hiç kimse kendinden başlamayı düşünmez.
Ayağımda pabuç yok diye ağladım, ağladım, ama sonra ayakları olmayan adamı gördüm.
Bir çift göze aşığım ve diğer bütün gözlere körüm!
Beni çekemeyen besmele çeksin sayemde imana gelsin.
Sızlıyor Be Doktor… Aşk Diyince Kalbim… Dost Diyince Sırtım…
Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak gerekir.
Seni benim kadar seven varsa sana benim kadar hasret kalsın…
Kalbime yolladığım her zehirli kan oradaki seni öldürmek içindi…
Ancak başkaları için yaşanan bir hayat, yaşanmaya değer olandır.
Eğer tadını bilirseniz; ekmeği paylaşmak ekmekten daha lezzetlidir.
Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın.
Okuyun, diyor okuyun. Çünkü mürekkebin akmadığı yerde kan akıyor.
O şekilde yaşamalısın ki, öldüğün zaman tabutçu bile matem tutsun.
Belki yağmura da gerek kalmazdı, insanlar bu kadar kirli olmasaydı.
Hiç gitmeyecekmişsin gibi değil, bir gün gideceğini bile bile seni sevdim.
Annesinden dayak yediği halde yine ‘Anne’ diye ağlayan bir çocuktur aşk…
Toprak bir gün yağmurun kıymetini anlayacak; fakat o gün yağmur yağmayacak.
Dünyadaki açlık ve sefaletin nedeni yoksulları doyuramamak değil, zenginleri doyuramamaktır!
Ey gönül. Sen sen ol, kimsenin gönlünü yıkma. Dikenin ucuna çık da, edep çizgisinden çıkma.
Yaşamımda edindiğim en büyük bilgi şudur; Kendi kendine yardım etmeyi bilmeyene, hiç kimse yardım etmez.
Her nefes alıp veren kalbinin tik takları duyulan değildir canlı. Yaşayan ölüler de vardır hayatta boylu poslu endamlı.
Aslında insanlar seni hayal kırıklığına uğratmıyor. Sadece sen, yanlış insanlar üzerinde hayal kuruyorsun.
Her gün yüzlerce hayal kurar insan ve hiçbiri gerçek olmaz fakat bir gün gerçek bir şey yaşarsın hiçbir hayale sığmaz
İnsan geride bıraktıklarını özler, sahip olduğundan sıkılır, ulaşamadığına tutulur. Ve ulaşılmaz olan hep aşk olur.
Cehaletle deha arasındaki gerçek fark nedir biliyor musunuz? Dehanın sınırları var cehaletinse hiçbir sınırı yoktur.
Kimine duadır kimine de beddua kime ne yaşattıysan sende onu yaşa…
Kendine fazla güvenme ben yanından geçerim sen kendinden geçersin
Küçük kafalar kişileri, orta kafalar olayları, büyük kafalar da fikirleri konuşurlar.
Herkesin üç kişiliği vardır; ortaya çıkardığı, sahip olduğu, sahip olduğunu sandığı.
Ne Orhan ne ferdi anlamadı ki derdimi, çal Müslüm baba nerden sevdim o Zalimi
Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış
Yanlışlar elbette hepimiz için. Fakat doğru insana yanlış yapmak basit insanlar için
Bana okuduğum kitapların en güzelinin hangisi olduğunu sorarsanız, söyleyeyim: Annem’dir.
Her zaman ne varsa onu gör. Acele etme. Bir şeyi yanlış anlamaktansa anlamamak daha iyidir.
Bir insanın akıllı olmasına bir şey dediğimiz yok. Yeter ki; aklını başkalarına kabul ettirmeye çalışmasın.
Sevmek; güzel birinde aşkı aramak değil. O kişide, bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında, ‘kendini bulmaktır’.
Her kadına sahip olmaya çalışan adam bir kadına hasret kalır ! bir kadına sahip olan adam her kadını kendine hasret bırakır.
Artık yaşanmak için değil ayrılmak için yaşanır oldu aşk. Ve terk etmeler yetmezmiş gibi birde emir verilir: Kendine iyi bak.
Büyük sıçrayışı gerçekleştirmek isteyen, birkaç adım geriye gitmek zorundadır. Bugün yarına dünle beslenerek yol alır.
Sigaraya ilk başladığında saklarsın ya hani. Takii ailen görene kadar. Bende aşka öyle sakladım kendimi, takii seni görene kadar.
İnsanı en kolay ağlatan sevgilidir, en kolay aldatanda dostlarıdır. Aslında hiç kimseye güvenme. Beyaz gülün gölgesi bile siyahtır…
Yanına kadar koştuktan sonra, bir adım daha atamayacaksan eğer; oraya kadar sakın koşma. Sana değil, bekleyene yazık olur.
Gidecek hiçbir yol yok. Her şey bu anda. Bütün varoluş, bu anın içine sığar. Bütün varoluş, yaşadığın anda akmaktadır. Hepsi bu.
Kıranı affet, bazıları kırılırken kırar, önce o incinmiş olmasın. Dikkat et, belki de af dilemesi gereken sensin. Cam kırıldığı için kesiyor olmasın?
Seni sevmek; olmayacak bir nedeni, gelmeyecek bir gideni, beklemek gibi.
Herkes kaybettiği kadar içecekse o masadan en son ben kalkarım.
Beni hep yanlış anladın sen. Sana geleceğim ol demiştim. Gel ecelim ol değil…
Onunla ne zaman lades oynasak hep o kazandı. Kalbimdeyken nasıl aklımda derdim.
Fazla abartmayın. Çünkü yerlere göklere sığdıramadığınız aşk, bir gün bir hoşçakala sığacak.
Uyudun mu? diye yazılır, “Ne olur uyumamış ol, konuşmaya ihtiyacım var” diye okunur.
Belki de hayatımızı değiştirecek insanlar yolda yürürken sessiz sedasız geçmişlerdir yanımızdan.
Seni anlatabilsem seni… Yokluğun, cehennemin öbür adıdır. Üşüyorum, kapama gözlerini.
Bir çocuk masumiyetiyle, bir kez daha ”elma” diyorum artık çık! Aşksız kaldım sevgili, korkutuyor yalnızlık.
Kaçmak istedikçe sana yakalanıyorum. Söndürmek istedikçe sana yanıyorum. Yenildim işte! Yine de seviyorum…
Öyle ucuz değil gül koklamak. Gül tutan ele diken batmalı. Bir aşka gönül veren, o aşkın kapısında yatmalı.
Kanaya kanaya iyileşir bazı yaralar. Aşk gibi, ihanet gibi, yalnızlık gibi. Geç olur, güç olur ama sonunda mutlaka olur.
Küçükken annem, yerde ekmek görünce: yükseğe koy kuşlar yer derdi. Sevdiklerimizi hep yüksekte tuttuk, acaba kuşlar mı yedi?
Olsun be aldırma. Yaradan yardır sanma ki zalimin ettiği kârdır, mazlumun ahi indirir sahi. Her şeyin bir vakti vardır!
Aşk dudaklarda kahkaha değil, gözlerdeki yaştır. Maksat sevgi uğrunda ölmek değil, uğrunda ölecek sevgili bulmaktır…
Dün bir şarkı çıktı radyoda, yarısına ben eşlik ettim yarısına gözlerim. Söylemek çok acıtıyor ama ben seni çok özledim.
Sevgi ne boğazda, ne mum ışığında yemek yemek, ne de pahalı bir pırlanta demek. Sevgi; bir lokmada iki mutlu insan demek…
0 Comments