Mustafa kemal Atatürk şiirleri sizlerde resmi tatillerde okulda okumak için atatürk şiiri arıyorsanız doğru adrestesiniz. okul ödevi için atatürk şiirlerini sizler için bir araya getirdik. resmi bayramlarda okunacak atatürk şiirleri kısa atatürk şiirleri arayanların buluşma adresi. daha fazla atatürk şiiri için lütfen yorum bölümünden sizlerde en güzel kısa atatürk şiirlerini bizlerle paylaşmayı unutmayın 2 kıta atatürk şiirleri 3 kıta atatürk şiirleri
YOUTUBE KANALIMIZI TAKİP EDİN >>> YOUTUBE KANALA GİRİŞ İÇİN TIKLA
Atatürk'e Ağıt - Aşık VEYSEL
Ağlayalım Atatürk'e
Bütün dünya kan ağladı
Başbuğ olmuştu mülke
Geldi ecel can ağladı
Şüphesiz bu dünya fani
Tanrı'nın aslanı hani
İnsi cinsi cem'i mahluk
Hepsi birden ağladı
Doğu batı cenup şimal
Aman tanrım bu nasıl hal
Atatürk'e erdi zeval
Amir memur altın kürsü
Yas çekip mebsan* ağladı
İskender-i Zülkarneyin
Çalışmadı bunca leğin
Her millet Atatürk deyin
Cemiyet-i akvam ağladı
Atatürk'ün eserleri
Söylenecek bundan geri
Bütün dünyanın her yeri
Ah çekti vatan ağladı
Fabrikalar icat etti
Atalığın ispat etti
Varlığın Türk'e terk etti
Döndü çark devran ağladı
Bu ne kuvvet bu ne kudret
Vardı bunda bir hikmet
Bütün Türkler İnönü İsmet
Gözlerinden kan ağladı
Tren hattı tayyareler
Türkler giydi hep karalar
Semerkand'ı Buhara'lar
İşitti her yan ağladı
Siz sağ olun Türk gençleri
Çalışanlar kalmaz geri
Mareşal Fevzi'nin askerleri
Ordular teğmen ağladı
Zannetme ağlayan gülmez
Aslan yatağı boş kalmaz
Yalınız gidenler gelmez
Felek-el mevt'in elinden
Her gelen insan ağladı
Uzatma Veysel bu sözü
Dayanmaz herkesin özü
Koruyalım yurdumuzu
Dost değil düşman ağladı
10 Kasım 1952 - Vehbi KIZILGÜN
Sabahlar, her zaman güzel değildir,
Her zaman ayrılık akşamla gelmez.
Al atlar sırtında hoyrattır fecir,
Hoyrattır, ne kalbler kırmıştır, bilmez.
Sabahlar her zaman güzel değildir.
Vakti, bir yerinden bölünce şafak
İri ve rüyalı gözlerle müphem;
Nur olmuş içimde sanırım ak pak
Ayrı bir mânada korktuğum adem,
Eski düşüncemde, rahat ve uzak.
Fethe çıkmış gibi duyarım birden
Eşsiz gururunu bir cihangirin.
Ufuklar üstünde yüzen tekbirden
Vatanca büyümüş asil ve derin
Bir matem tütmekte şimdi fecirden
Nefti yalnızlığı başlar zamanın
Mağfiret ürperir, dağılır, uçar.
Ölüm korkusuyle dolu bir anın
Müphem uzletinde ebedî ruhlar;
Nefti yalnızlığı başlar zamanın.
Rüzgar esmez olmuş, sular durgundur,
Bir garip hali var Dolmabahçe'nin;
Hala içimizde yüzen gecenin
Aydınlık bilmeyen devamı durur,
Rüzgar esmez olmuş, sular durgundur.
Ruh için, ölümsüz, derler cihanda,
Her mevsim onunla güzel her seher
Bütün esatiri parçalasan da
Atatürk önünde mağlupsun kader!
Ruh için, ölümsüz derler cihanda.
Atatürk / Cahit Sıtkı TARANCI
Atatürküm eğilmiş vatan haritasına
Görmedim tunç yüzünde böylesine geceler
Atatürk neylesin memleketin yarasına
Uçup gitmiş elinden eski makbul çareler
Nerde istiklâl harbinin o mutlu günleri
Türlü düşmana karşı kazanılan zaferi
Hiç sanmam öyle ağarsın bir daha tan yeri
Atatürküm ben ölecek adam değildim der.
Git hemşehrim git kardeşim toprağına yüz sür
Odur karşı kıyadan cümlemizi düşünür
Resimlerinde bile melül mahzun düşünür
Atatürküm kabrinde rahat uyumak ister.
Atatürk - Enis Behiç KORYÜREK
Ey sanki alev saçlı zafer küheylaniyle
Kurtardığın vatanda en yüce şehsüvarsın,
Bir şimşek çağlayanı haliyle Türk kanıyle
Aldığı şâna lâyık bir tarihde bir Sen varsın.
Erişmez vasfına hiçbir rebabın sesi
Sen yükseksin ilhamın yıldızlı göklerinden,
Dehâdan kanatlanan kılıcının şulesi
Ebediyette olmuş bir murassa kasiden,
Kızıl gökte parlayan Ay-yıldız'ın nurusun.
Sen en büyük milletin, Türklüğün gururusun
Bu yurdun timsalisin bugün bütün cihanda
Gözler, gönüller senin, senin şeref de şan da!
ATATÜRK - Hasan Ali YÜCEL
Türk'ü ölümden
Odur kurtaran
Odur yeniden
Türklüğü kuran.
Yaptığı ordu
Düşmanı kovdu.
Ulusu, yurdu
Odur yaratan.
Türk'ün dileği
Onun ereği.
Yüce yüreği
Türklüğe vatan.
Bu memleketi,
Cumhuriyeti
Canıyle etti
Bize armağan.
Atamızsın sen,
Adımız senden.
Yürür izinden
Sana inanan.
Ülküm yürüsün,
Türklük büyüsün
Sen Atatürk'sün
Ey yüce Başkan!
MUSTAFA KEMAL'İN SAATİ - Muzaffer UYGUNER
Mustafa Kemal derlerdi,
Sonradan duydum adını,
Beni yumuşak parmaklarile okşar,
Eğilip bakardı ışıklı gözlerile.
Ona ben gösterirdim zamanını;
Güneş ışığında, ay ışığında,
Yıldız ışığında, mermilerin ışığında.
Senelerce dolaştık beraber,
Çöllerde, dağlarda, salonlarda.
Soğukta beraber titredik.
Beraber terledik sıcaklarda.
Kalbinin atışlarını duyardım
Ve anlardım düşünüp hissettiklerini.
Çanakkale'ye gitmiştik neden sonra,
Bütün gürültülere alışmıştım.
Şehitlere, yaralılara, seslere alışmıştım.
Top sesleri, denizin gürültüsü, kalbinin sesi,
Atların, katırların o acayip kişnemesi,
Hilâl bıyıklı kahramanlar
Kanla sulanan toprak,
Göklere uçan gövde bacak,
Türklüğün inatlı mukavemeti
Ürpertirdi zaman zaman beni.
Bir gündü, amansız bir boğuşmanın sonu.
Rüzgârda susmuştu toprak gibi,
Denizde dev gibi gemiler ve gölgesi bulutların,
İleri mevzilerdeydik
Her zaman olduğu gibi,
Gözleri ufuklardaydı, eli düşüncesinde.
Düşüncelerin en incesinde…
Kalbinin atışlarını dinliyorum.
Zaman endişeliydi.
Rüzgâr durmuştu.
Bir top patladı uzaklardan,
Bir şarapnel geliyordu bize doğru.
Saliselerine varıncaya kadar hızının,
Hesapladım, hesapladım da
Önüne koyuverdim kendimi
Bir anda duruverdi tıkırtılarım,
Ama onun kalbi durmadı…
0 Comments