Resimli Güzel Sözler arayıpta bulamadıklarınız - Oyaz.Net

Hayatımızı anlamlı kılan güzel sözler, motivasyonumuzu artırırken içsel duygularımızı da besler. Resimli güzel sözler ise sözlerin etkisini daha da derinleştirerek bizi büyüler. Eğer siz de en yeni ve etkileyici resimli güzel sözleri keşfetmek istiyorsanız, doğru yerdesiniz!

Her geçen gün yeni sözler ve görsellerle dolu bir dünya keşfetmek mümkün. Sosyal medya platformları, bloglar ve sözlerin paylaşıldığı internet siteleri, en yeni resimli güzel sözleri keşfetmek için harika bir kaynak haline geldi. Bu sayede, her gün farklı bir söz ve görselle kendinizi ilhamla doldurabilirsiniz.

En yeni resimli güzel sözler, yaşamın farklı alanlarından ilham alarak derlenir. İçerdikleri anlamlı mesajlarla hayata dair bakış açımızı şekillendirirken, görsellerle birleşerek gözlerimize ve ruhlarımıza hitap ederler. Sevgi, mutluluk, başarı, motivasyon, dostluk, aşk ve daha birçok duygu ve konu üzerine söylenen bu sözler, herkesin hayatına dokunacak şekilde tasarlanır.

En yeni resimli güzel sözler, duygusal bir etki yaratmanın yanı sıra paylaşıldığı ortamlarda da bağ kurmayı sağlar. Sosyal medya hesapları üzerinden bu sözleri paylaşarak, sevdiklerinizle, arkadaşlarınızla ve takipçilerinizle ortak bir dil oluşturabilirsiniz. Etkileyici bir sözle birleşen görsel, duygusal bağları güçlendirir ve paylaşımlarınızı daha anlamlı hale getirir.

En yeni resimli güzel sözleri keşfetmek için çeşitli platformları düzenli olarak takip edebilirsiniz. Sözlerin paylaşıldığı sosyal medya hesapları, güzel sözlerin derlendiği bloglar veya sözlerin bulunduğu web siteleri, size yeni ve etkileyici sözler sunabilir. Ayrıca, ilham verici kitaplardan ve edebi eserlerden de güzel sözler bulabilirsiniz.

En yeni resimli güzel sözler, içerdikleri anlamlı mesajlarla hayatımıza anlam katan ve motivasyonumuzu artıran bir kaynaktır. Sosyal medya ve internetin sunduğu olanaklarla, her gün yeni bir söz ve görsel dünyasını keşfedebilirsiniz. Paylaşımlarınızda bu sözleri kullanarak duygusal bağlar kurabilir, ilham verici bir etki yaratabilir ve sevdiklerinizle ortak bir dil oluşturabilirsiniz. En yeni resimli güzel sözleri keşfetmek için gözlerinizi ve kalbinizi açın, sizin için tasarlanan o etkileyici dünyaya adım atın!

Yaprak döken gençliğimin satir aralarında altı kırmızıyla çizilmiş ve tırnak içine alınmış suskunluğumun baş harflerisin.

Öyle bir çık ki karşıma, her baktığımda ilk defa görüyormuşum gibi, az kalsın ölüyormuşum gibi hissedeyim seni.

Bazen “o” senden daha fazla mutlu olsun diye, mutsuzluğu göze alabilirsin. Hatta çok güzel mutsuz olabilirsin.

Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke, sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.

Dediler ki: eskiden böyle değildin, içine kapandın. Dedim ki: içindekiyle yetinen bu kalp artık sizi ne yapsın.

Duvardaki yangın düğmesini örten cam parçasıyım, kurtuluşun olacaksa hiç düşünme ayakkabının topuğuyla kır beni.

Daha iyilerine layıkmışım. Kendim için doğru kararlar verebiliyor olsam senle ne işim olur zaten.

Bu da benim yeteneğim. Olmasan da severim seni, hatta ayrılırım senden, haberin olmaz.

Artık hep hayal ettiğimiz yeni bir başlangıcı değil; hiç düşünmediğimiz mutlu bir sonu istemeliyiz.

Aklımda olduğun sürenin yarısı kadar yanımda olsan, hiç sorun kalmayacak gibime geliyor.

Eğer inceldiği yerden kopmasına izin vermezsen, gün gelir en sağlam yerinden kopar… Canın yanar…

Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler; ağzına dolar insanın. Sussan acıtır, konuşsan kanatır.

Gel beraber alalım nefesimizi sevdiğim, sensiz boğazımdan geçmiyor.

Mutlu anlarda herkes birlikte olur. Mühim olan mutsuzluğu da paylaşabilmek…

Adam gibi sevmelerin yasaklandığı bir yerde, ne kadar seversen o kadar acı çekersin. Sonra mı? Çektiğin acıyla kalırsın işte.

Kendine iyi mi bakarsın, üstün açık mı uyursun, montsuz dışarı mı çıkarsın, Allah belanı mı verir, beni ilgilendirmez artık.

Bir silahım olsaydı, bir silahım… Yoksulluğu şakağından, Kaybetmeyi kalbinden ve sensizliği alnının tam ortasından vururdum.

Gel! Bekliyorum, kalbimi kır yine, canımı yak! Daha da acıt hatta. Seni başkasıyla düşünmekten daha fazla acıtmaz sonuçta.

Gecenin karanlığındasın, güneşin ışığında, suyun damlasında, selin coşkusunda kimi yanımdasın kimi rüyamda ama hep aklımdasın sakin unutma…

Aşk kaçmaktan çok kovalamak, görmekten çok özlemek, gitmekten çok beklemek, dokunmaktan çok düşünmektir. Ve aşk öyledir ki nerde imkânsız varsa onu seçer.

Eğer şu an konuşacak durumda olsaydım, sesini duymak için neler vermezdim, seni ne kadar çok sevdiğimi anlatamam, yolunu bulabilseydim zaten şu anda çile çekmezdim…

Ruhumu yerlere serip hasret çektirende olsan, ne aşkına bedduam nede sana kinim var, deryada akar gibi bin bir dertle dolsam da, seni mahşere kadar sevmeye yeminim var!

Sen bazen zifiri karanlık gecemin güneşi, sen bazen hayatın cesaret veren mutluluk yanı ve sen her zaman sevgimin tek nedenisin.

Sözlerin aklımda ya da aklımın ardında, hayalin karşımda ya da sesin kulağımda, ya ben çıldırıyorum, ya da çok özlüyorum, ya özlemek, ya da özlenen çok özel bir tanem.

Sevmiyorum şu saatin sesini, akmasın dursun zaman. Her şeyin bir öncesi ve sonrası vardır derler ya; yalan. Senden önce vardım belki ama aşkım senden sonra olmayacağım inan.

Güneşin doğduğu da bir gerçek battığı da… Kalbimin attığı da bir gerçek, günün bittiği de… Ne çıkar tüm gerçekleri saysak tek tek. Seni seviyorum, işte o en büyük gerçek…

Aşk; topuklarından etine kadar işlemiş bir nasır gibidir. Ya canın acıya acıya adım atacaksın, ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. İki yolda da tek bir gerçek olacak; canın çok ama çok acıyacak…

Üç harf yan yana kaç şekilde gelir bilir misin? Aşk dersin. Sen dersin. Ben dersin. Sen, ben biter; biz dersin. Gün gelir git dersin. Peki, dur kelimesinden haberdar değil misin? Dur demeyi bilmez misin? Git demek kolay, dur diyebilecek kadar yürekli misin?

Saçlarından ödünç ver. Dört bahar geçti. Çiçek kokusu öpmedim. Çok oldu mutluluktan vazgeçeli. Gülüşünden ver ömrümden al.

İçin ağlasa da kim duyar seni? Kim anlar dışarıdan olup biteni? Leyla’nın yüzünü görenler bilir: Mecnun’un kalbine batan dikeni.

Yağmalandı kalbim, ömrüm, her şeyim. Kurşuna dizdiler anılarımı, yenik düştüm bu savaşta neyleyim, bir mezar nasılsa işte öyleyim…

Sana kavuşmak değil niyetim, merak etme! Yolda bir dilenci görsem para bile vermiyorum ‘Allah sevdiğine kavuştursun’ der diye.

Seninle olmanın en güzel yani ne biliyor musun? Ellerin ellerime değmeden avuçlarımı terleten sıcaklığını ta yüreğimde hissetmek…

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş, ama sen gitme ben cahil kalayım.

Ekmeğime hoşça kal sürdün ya sen, ben şimdi ‘aşk’ karınla; sana, ne şiirler yazarım.

Güzel ahlâk haramlardan kaçıp helali aramak diğer insanlarla olduğu gibi aile efradıyla da iyi geçinip onların maişetlerini temin etmektir.

Bazıları konuşmaz; gözlerine beş saniye bakar, ömründen beş yıl gider.

İlham perisi kaçmış şair gibiyim… Kalemim söz değil, yüreğim sensizlik yazıyor…

Kıskançlık falan değil ki bu. Benim olanı başkasıyla paylaşamam. O kadar.

Bütün insanlar seni kendi menfaati için ister. Allah ise seni senin menfaatin için ister.

Her şey olağanüstüdür, her şey inanılmazdır; yaşamı hiçbir zaman sıradan görmeyin. Maneviyat sahibi olmak hayret etmektir.

Galiz küfür köpek havlamasından daha kötüdür, insanın zeka ve maneviyat açısından gelişmemiş olduğunun göstergesidir…

Kibir bele bağlanmış taş gibidir. Onunla ne yüzülür ne de uçulur.

Kızgınlık anında, hiç kimse iki kişi arasında hakemlik yapmamalıdır.

Manevi yoksunluklar, bütün maddi azaplardan çok daha ağırdır. Dostoyevski

Ayrılık içinde insanın gözünü açıp kapayıncaya kadar geçen zaman yıl gibi gelir.

Gerek yok her sözü laf ile beyana. Bir bakış bin söz eder bakıştan anlayana.

Gönül kazanmak istiyorsan sevgi tohumu ek. Cenneti kazanmak istiyorsan yollara diken serpmekten vazgeç!

Ey gönül! Şimdi sorarım sana hangi aşk daha büyüktür. Anlatılarak dile düşen mi anlatılmayıp yürek deşen mi?

Yorulacaksan zorlanacaksan şikâyetçi olacaksan keşkelere sığınacaksan söze ama diye başlayacaksan, girme aşk yoluna.

Sıkıntılar sevgilinin gönderdiği misafirdir; gelir ve gider. Önemli olan gönderenin hatırına o misafire sabredebilmektir.

Ali’yi seven şüphe yok ki beni sevmiş olur. Beni seven Allah’ı sevmiş olur. Ali’ye düşman olan bana düşman olur. Bana düşman olan ise hiç şüphesiz Allah’a düşman olur.

Modern insanın maneviyat arayışı bugün her zamankinden daha derin, daha belirgin. Adeta manyetik bir çağrısı var Hazreti Mevlânâ’nın.

Ya inandığın gibi yaşarsın ya da yaşadığın gibi inanırsın. Hz. Ömer

Ve bir ayetin sıcaklığı sarıyor yüreğimi. Allah, sabredenle beraberdir.

Hükümdar köylünün yumurtasını alırsa adamları bütün tavukları alır.

Ömründen nasibin kendini sevgiliden mesut bulduğun andan ibarettir.

İbadette gençlik kuvvetini sarf etmenin sonucu cennette ebedi gençliktir.

Öyle bir ‘yâr’ sev ki evladım; elinde su tasıyla iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni.

Dünyada en huzursuz kimse kalbinde haset ve kin taşıyanlardır.

Hangi işe girersen önce sonunu düşün; sonu düşünülmeyen işler insana zarar getirir.

Yorulacaksan zorlanacaksan şikâyetçi olacaksan keşkelere sığınacaksan söze ama diye başlayacaksan; girme aşk yoluna.

Galiz küfür köpek havlamasından daha kötüdür, insanın zeka ve maneviyat açısından gelişmemiş olduğunun göstergesidir.”

Ey insan! Kaf Dağı kadar yüksekte olsan da kefene sığacak kadar küçüksün. Unutma her şeyin bir hesabı var; üzdüğün kadar üzülürsün.

Minnet ağır bir yüktür. Kimse taşımak istemez. Diderot

Manevi dünyanız zengin olsun. Sonra maddi zenginlik gelir.

Ayağına batan dikenler aradığın gülün habercisidir. Mevlana

Mümin rüzgarda eğilen fidan gibi değil fırtınada dik duran asırlık çınar gibidir.

Kapı açılır sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman? Bilmem. Yeter ki o kapıda durmayı bil.

Nefis asla tatmin olmaz ve sınır tanımaz. Sürekli nefsi doyurmaya çalışırsanız insanlıktan çıkarsınız.

Bir insan bütün dünyaya tamamen sahip olsa bile sonunda dünya kalır, onun kısmetine ancak iki top bez düşer.

İslam’ı hayatlarına tatbik etmekten üşenen kavim Bosna Hersek’in belasına uğrar. Mahmut Ustaosmanoğlu

Bir insan bilmiyorsa ne istediğini hem seni ziyan eder hem kendini. Dibini görmediğin suya dalmadığın gibi emin olmadığın sevgiye teslim etme kendini.

Diline ve gözüne sahip ol boğazına dikkat et; az ye fakat helal ye.

Aşketinden topuğuna kadar işlemiş bir nasırdır. Ya canın acıya acıya adım atacaksın ya da canını acıta acıta söküp atacaksın. Fakat her iki yolda da tek bir gerçek olacak. Canın çok ama çok acıyacak.

Kime dinin emirlerini yapmak kolay gelirse onun salih biri olduğu anlaşılır.

Gözyaşının bile görevi varmış; ardından gelecek gülümseme için temizlik yaparmış.

Yâ Hâdî! Sensin kalplerimize Hak yolunu gösteren. İnâyetini kâr eyle bize, hidayetini yâr eyle bize.

Bir insan bütün dünyaya tamamen sahip olsa bile sonunda dünya kalır; onun kısmetine ancak iki top bez düşer.

Ne imtihanlar misafir ettim bir bilsen hiç hesapta yokken, iyi ki acımı hafifletecek dualar ezberlemişim küçükken.

İnsanlara karışıp eziyetlerine katlanan mü’min insanlara karışmayıp eziyetlerine katlanmayan mü’minden üstündür.

İnsanlara karışıp eziyetlerine katlanan mü’min insanlara karışmayıp eziyetlerine katlanmayan mü’minden üstündür.

Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi. Sonra hem yapmaya hem de söylemeye başladılar. Şimdi ise yapmıyorlar fakat söylüyorlar.

Allah kullarını cennetine davet ediyor. İslamiyet cennet davetiyesinin adıdır. Bu davet herkese var. Müslüman bu davete icabet edene kâfir de reddedene denir.

Dünyanın sadece maddi bir anlamı olduğunu ve manevi-ahlaki anlamının bulunmadığını söylemek, bütün yanlışların en büyüğü ve en tehlikelisi, en büyük ve en temel gaf, gerçek ruh ve mizaç sapkınlığıdır.

Kadın, şefkatten uzaklaşınca anneliğe; annelikten uzaklaşınca da yaratılış çizgisine yabancılaşıyor; yani kendisi olmaktan çıkıyor. Bu çözülüş ve çöküşü gerçekleştirmek isteyenlerin korkunç planı dikkat çekici: “Kuran’ı kapatın, kadınları açın!”

Bizler hem Asya’yız, hem Avrupa, hem Ortadoğu. Coğrafi konumumuzun bahşeylediği kültür ve maneviyat zenginliğimizden bahsediyorum. Doğu’nun manevi zenginliği, insan anlayışı ile batının maddiyatı arasında köprü kurabilecek bizden daha münasip bir kavim yoktur.

Hayat, duygulananlar için bir trajedi, düşünenler için bir komedidir.

Dostuma gülümsedim, daha arkamı döndüğümde onu bana gülerken gördüm.

Yaşadıkların seni olgunlaştırmıyorsa yanlış şeyler yaparak doğrulara ulaşmaya çalışıyorsun demektir.

Emek olmadan yemek olmayacağını düşündüm ve buna inandım. Sonra bir baktım ki; emeksiz de yemek oluyormuş bunu da öğrendim.

Bazen çok zordur hayat, akıntıya karşı kürek çekersin, yorulmak istemezsin ama yorulursun.

Biz, ilhamlarımızı, gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.

Yaşamda bilmediklerini hiçbir zaman yapmaya kalkma, ancak öğrendiğin zaman yapmaya kalk.

Hayat hiçbir zaman kendini bulmak ile ilgili olmamıştır. Hayat her zaman kendini yaratmakla ilgilidir.

Mutluluk kapısı kapandığı zaman bir gün mutlaka bir diğeri açılır fakat kapalı kapıya o kadar çok bakarız ki, yeni açılan kapıyı göremeyiz.

Hayat beklediğimiz gibi olsaydı, sadece beklentiler ile yaşardık. Şimdi her zaman sürprizler ile yaşayarak yaşamı daha da güzel hale getiriyoruz.

Hayatın sarp ve dikenli yolları olmuyormuş, bu yollarda gezdikçe yolları sarp ve dikenli yapan insanlar oluyormuş ve suçu ne yazık ki hayata atıyorlarmış.

Ben kimseye şikayet etmiyorum, özellikle yaşama karşı da bir şikayetim yok. Yaşamın şikayet edilmeyecek kadar komik olduğunu çoktan öğrendim.

İntihar edenlerin her zaman yaşamla dolu olduklarını düşünürdüm. Öyle değer verirlerdi ki yanlış bir yaşamı yaşamaya değer görmezlerdi.

Bir şeylere devam etmektir hayat, ara sıra da olsa başarmaktır ama asıl hayat unutmamaktır çünkü sahip olduğun her şey hatırladığın sürece senindir.

Bir sorumluluktur yaşam, neyi yapıyor ve neyi istiyorsan her zaman sorumluluğunu almayı bileceksin. Böylece hiçbir zaman sızlanmana gerek kalmaz.

Yalnızlık insana çok şey öğretirmiş. Ama sen gitme. Ben cahil kalayım.

Herkeste bir maske merakı; kimsenin kendi olmaya cesareti kalmamış.

Kendini düşün! Şu hayatı öyle bir yaşa ki, kendi kendini alkışlayabilesin.

Olduğun şeyden nefret etmek, olmadığın şey için sevilmekten daha iyidir.

Kar yağarken birden güneş açmak gibiydi hayat, bu aralar hava güneşli bende.

Bir şeyi çok önceden beri biliyorsan, geçirdiği değişikliklerden haberin yok demektir.

Hayat hesapla değil nasiple yaşanır.

Arsız güçlü olunca haklı suçlu olurmuş.

Bu kadar oynamayın ucunda Oscar yok.

Acınmaktansa kıskanılmak daha iyidir.

Sanırım artık herkes kendi yolunda güzel.

Boş zaman yoktur boşa geçen zaman vardır.

Bir daha asla deme çünkü yalan söylersin.

Hayat bisiklet sürmek gibidir. Dengede durmak için sürekli hareket etmek gerekir.

Bazen çok zordur hayat, akıntıya karşı kürek çekersin, yorulmak istemezsin ama yorulursun.

Çalıştırdığımız insanlara iyi davrandığımızda, onların da müşteriye iyi davrandıklarını öğrendim.

Aşktan korkmak, yaşamdan korkmak demektir ve yaşamdan korkanlar şimdiden üç kez ölmüşlerdir.

İyilikten zarar gelmeyeceğini öğrettiler fakat arkamızdan enayi denileceğini ne yazık ki; öğretmediler.

Gömleğin düğmelerini iliklemek gibiydi hayat, en başta hata yaptığını, sonuna gelmeden anlayamıyorsun.

Hayatı zevkli kılan şeyler, kolay bulunmayan şeylerdir ama aslında hiç de pahalı değildirler: Dostluk, özgürlük, düşünmek.

Yaşamın bir sonu vardır ve sonlu olması çoğu kimse için katlanılmaz gelir. Ancak bazen iyi şeylerin bitmesi gerekir böylece daha iyi şeyler başlayacaktır.

Bildiğim en iyi şey, zamanla öğreneceğimdir.

Unutma hayatta hep olduğun kadar varsın.

Güneşi söndürün. Çünkü; öldü bütün umutlar.

Ya zeytinyağı üste çıkmıyor da su alttan alıyorsa.

Hayat bir oyunsa herkes kendi sahnesinde oynar.

Doğruluk sonsuzluğun güneşidir. Nasıl olsa doğar.

Sözünü tartmadan söyleyen, aldığı cevaptan incinmesin.

Duası kadar sever insan. Ne kadar seviyorsa o kadar dua eder.

Kiminle evleneceğim kararının, hayatta verilen en önemli karar olduğunu öğrendim.

Ölümden korkmuyorum. Sadece ölüm geldiğinde ben olduğu yerde olmak istemiyorum.

Hayat bazen adil olmayabilir, bunu biliyorum. Neden bazıları ” adi ” olur. İşte bunu bilmiyorum.

Bazı şeyler nedensiz de güzeldir, neden aradığınız zaman, onu bulursunuz ama güzelliğini yitirirsiniz.

Hayat bazen “acaba” ihtimalinin verdiği heyecanla “yine mi” hissinin verdiği hayal kırıklığı arasında yaşanan gelgitten ibarettir.

Birisi sizi “hadi fotoğraf çektirelim” diye yanına çekiştirir. Sonra akşam da sizi fotoğraftan keserek profil fotosu yapar. İşte hayat budur.

Yaşamadım diyeceğim yaşamın sonuna geldiğimde, tekrar bir hakkım olsa yine de yaşamın içinde olup yaşamamayı isteyeceğim ki tekrar bir hak kazanabileyim.

Her şey iyi olacak diye düşündük, sonunda bir baktık ki, üşüttük.

Hayat satranç oyununa benzer, çok kez şah edersin fakat bir kez mat edersin.

Hayat bir mini etek gibidir, çok şey gösterir ama asıl görmek istediğini göstermez.

Keşke bazı şeyleri yaşamda saklamak mümkün olsa. Örneğin bir insanı ya da onunla geçirilen güzel anları.

Hayatta her zaman bir son tren olduğunu düşündüm fakat yıllar içerisinde bu son trenin hiç gelmediğini öğrendim.

Zaman geçip gidiyor, çiçekler soluyor, kuşlar uçuyor ama yaşam her zaman tüm güzelliği ile karşımızda uzanıyor.

Hayatta ki en güzel şey; tüm kusurlarınızı bilmesine rağmen sizin hala muhteşem olduğunuzu düşünen birisinin olmasıdır.